Expoliva 2019, İspanya’nın Jaén şehrinde 15-18 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. Üçüncü kez ziyaret etme fırsatını bulduğum bu organizasyon, beni yine fazlasıyla etkiledi. Yine dünya zeytinciliğinin nereye doğru evrildiğini anlamak açısından bu fuar ayrı bir önem taşımaktaydı. Bir yetiştirici olarak, özellikle çeşit ıslahı konusundaki baş döndürücü gelişmelerden çok etkilendim. Özellikle Todolivo’nun yeni geliştirdiği bir Arbosana i-43 x Koroneiki i-38 melezi olan Todolivo I-15, süper entansif sisteme uygunluğu ve özellikle Vertisilyum’a dayanıklılığı açısından dikkat çekiciydi. Ayrıca, Plantas Continental firmasının Expoliva 2017’de görücüye çıkardığı Vertisilyum’a dayanıklı ‘Vertirés®’ klon anacına aşılı farklı zeytin çeşitlerinin fidanlarını görme fırsatımız oldu. Kıskandım doğrusu…

Makina, alet-ekipman açısından da fuar çok zengindi. Süper entansif sistemde kullanılan sıra üzeri hasat makinalarının başlıca üreticileri yine fuardaydı.

Fuarın zeytinyağı bölümü ise yine çok zengindi. Ayrı bir binada, çok geniş bir salonda, kare şeklindeki stantlarda, dünyanın her tarafından 180’i aşkın farklı marka, ambalajlı natürel sızma zeytinyağı görüş ve tadıma sunulmuştu. Yine her gün ziyaretçi akınına uğrayan fuarda, sürekli tadım panelleri yapıldı. Bu fuarda da, geleneksel “monovaryetal” (Arbequina, Coratina, Hojiblanca, Picual) yağların yanında, çok sayıda “kupaj” yağ görücüye çıkmıştı. Farklı ülkelerden (Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz, Şili, Arjantin vd.) çok sayıda 3’lü, 4’lü hatta 6’lı kupajları görmek mümkündü. Birbirinden leziz bu yağları doyasıya tattık. Her zamanki gibi, dostumuz Victor Serrano, “Finca la Torre” markalı yağıyla, BIOL 2019’da Extra Gold kategoride yer alarak geleneği bozmadı.

Organizasyonun en üzücü yanı ise, yine ülkemizden bir tek markalı üreticinin bile zeytinyağı fuarında yer almamasıydı. Yıllardır fuarın makine bölümünde yer alan POLAT firmasının, bu kez son anda katılımdan vazgeçmesi ile, Türkiye’nin adını duyurma görevi sadece HAUS firmasına kaldı. Stantta ziyaret ettiğim değerli meslektaşım İlker Bey’le yaptığım görüşmede, fuarın kendileri açısından çok verimli geçtiğini ve önemli bağlantılar kurdukları bilgisini aldım. Kendilerini kutluyorum. Yine, en azından birkaç markalı yağımız fuarda yer alıp, farklı ülkelerin yağlarıyla, boy ölçüşebilirdi düşüncesindeyim.

Expoliva 2021’de daha çok Türk firması görmek dileğiyle…

Görseller için tıklayınız.

Expoliva 2017, İspanya’nın Jaén şehrinde 10-13 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. İkinci kez ziyaret etme fırsatını bulduğum bu organizasyon, beni yine fazlasıyla etkiledi. İspanyol katılımcılar genel olarak pek mutlu görünmeseler de, dünya zeytinciliğinin nereye doğru evrildiğini anlamak açısından bu fuar ayrı bir önem taşımaktaydı. Bir yetiştirici olarak, özellikle çeşit ıslahı konusundaki baş döndürücü gelişmelerden çok etkilendim. Agromillora’nın süper entansif yetiştiriciliğe yönelik yeni çeşitlerine ilave olarak, geneleksel çeşitlerden geliştirdiği ‘Arroniz i-69’, ‘Blanqueta i-55’ ve ‘Callosina i-69’ gibi yeni çeşitleri kullanıma sunması çok önemli bir gelişmedir. Ayrıca, Plantas Continental firmasının yeni tescil ettirdiği, deliceden (Oleaster) selekte edilmiş, solgunluk (Vertisilyum) hastalığına dayanıklı ‘Vertirés®’ klon anacının dayanıklılık ıslahı açısından çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Darısı başımıza diyelim…

Makina, alet-ekipman açısından da fuar çok zengindi. Süper entansif sistemde kullanılan sıra üzeri hasat makinalarının başlıca üreticileri yine fuardaydı. Öncelikle New Holland standını ziyaret ederek, sıra üzeri hasat makinasının çalışma prensibini daha detaylı olarak inceleme fırsatı bulduk. Daha sonra Pellenc-Iberica’nın fuar dışındaki teşhir ve eğitim tesisi ziyaret edildi. Burada özellikle en son üretilen, traktör çekili “CV 5045” sıra üzeri hasat makinasını yakından görüp, teknik özellikleri hakkında detaylı bilgi edindik. Çünkü söz konusu model, Türkiye’deki arazi koşullarına uyum ve maliyet açısından da öne çıkmaktadır. Ayrıca, tesisin bünyesindeki hasat makinesi operatörü eğitim okulu hakkında da bilgi edindik.

Fuarın zeytinyağı bölümü ise yine çok zengindi. Ayrı bir binada, çok geniş bir salonda, “ada” olarak adlandırılan, “U” şeklinde veya düz stantlarda dünyanın her tarafından 161 farklı marka, ambalajlı natürel sızma zeytinyağı görüş ve tadıma sunulmuştu. Stantlar, 2015’tekilere kıyasla daha geniş ve farklı bir düzende kurulmuştu. Yine her gün ziyaretçi akınına uğrayan fuarda, sürekli tadım panelleri yapıldı. İlk gün “Zeytin Dostu” ekibinden arkadaşlarla karşılaşmak hoş bir sürpriz oldu. Ayrıca, değerli dostumuz Prof. Dr. Luis Rallo ile de ayaküstü sohbet fırsatı bulduk. Bana göre, bu fuarın bir öncekinden farkı dünyanın değişik coğrafyalarından, daha fazla sayıda katılımcı olmasıydı. Diğer önemli bir farklılık ise, geleneksel “monovaryetal” (Arbequina, Coratina, Hojiblanca, Picual) yağların yanında, çok sayıda “kupaj” yağın görücüye çıkmasıydı. Farklı ülkelerden (İspanya, İtalya, Portekiz, Şili, Arjantin vd.) çok sayıda 3’lü, 4’lü hatta 6’lı kupajları görmek mümkündü. Birbirinden leziz bu yağları doyasıya tattık. Son günde de, hem “EXPOLIVA” hem de daha önce sonuçlanan “BIOL 2017″nin ödül törenleri yapıldı. Her zamanki gibi, dostumuz Victor Serrano, “Finca la Torre” markalı yağıyla, organik kategoride bütün altın madalyaları toplayarak geleneği bozmadı.

Organizasyonun en üzücü yanı ise, yine ülkemizden bir tek markalı üreticinin bile zeytinyağı fuarında yer almamasıydı. Türkiye’nin adını duyuran yine “HAUS” ve “POLAT” firmaları oldu. Stant sorumlularıyla yaptığım görüşmelerde, fuarın kendileri açısından çok verimli geçtiğini ve önemli bağlantılar kurduklarını ifade ettiler. Kendilerini kutluyorum. Oysa ki, en azından birkaç markamız fuarda yer alıp, İspanyol ve İtalyan yağlarıyla boy ölçüşebilirdi diye düşünüyorum.

Gezimiz sırasında, sezon dışı olmakla beraber, Finca La Torre çiftliğini ve yağ işleme tesisini gezerek “premium” kalitede yağ üretiminin nasıl yapıldığına dair, dostumuz Borja’dan bilgiler aldık. Jaén-Malaga dönüş yolunda da, daha önce de ziyaret ettiğimiz İspanya’nın veya belki de dünyanın en eski (19 yaşında) süper entansif plantasyonu olan, “TODOLIVO” zeytinliğine uğradık. Tesiste geçen yıl yapılan radikal gençleştirme budaması, sistemin ekonomik ömrüyle ilgili sorulara ışık tutması açısından önemliydi. Ağaçların tepelerinin yerden 2.50 m’den kesildiği uygulamada, aşırı derecede kalınlaşmış ve aşağı yönelmiş yan dallara hiç dokunulmamıştı. Diğer önemli bir gözlemim ise, ağaçlardaki yaygın dal kanseriydi. Sistemin bu açıdan da tartışılması gerektiğini düşünüyorum.

Expoliva 2019’da daha çok Türk firması görmek dileğiyle…

Görseller için tıklayınız.

Expoliva 2015, İspanya’nın Jaén şehrinde, 6-9 Mayıs 2015 tarihleri arasında yapıldı. İlk kez ziyaret etme fırsatını bulduğum bu organizasyondan hayli etkilendim. Zeytinyağı endüstrisine yönelik olarak dünyada neler yapılıyor, yeni teknoloji ve eğilimler nelerdir, görme fırsatım oldu. Özellikle mekanizasyon ve çeşit ıslahı alanındaki gelişmelerden oldukça etkilendim. Çok kısa sürede süper entansif yetiştiriciliğe (bodur) ‘Arbequina i-21’, ‘Imperial i-23’ gibi yeni zeytin çeşitlerinin, ıslah edilerek kullanıma sunulması beni fazlasıyla etkiledi.

Organizasyonun zeytinyağı ile ilgili bölümü ise olağanüstüydü. Tamamen ayrı bir binada, çok geniş bir salonda, on adet “Ada” olarak adlandırılan, dört köşeli stant ve her stantta da yaklaşık 25’er adet farklı marka ambalajlı natürel sızma zeytinyağı teşhir ediliyordu. Dört gün boyunca ziyaretçi akınına uğrayan yağ fuarında, her gün yarışmalar düzenlendi, tadım panelleri yapıldı. Bu sayede, dünyanın önde gelen tadımcılarıyla tanışma fırsatı buldum. Son günde de, değişik kategorilerde (organik vd.) dereceye girenlere çeşitli, ödüller verildi.

Organizasyonun benim açımdan üzücü yanı ise, Türkiye’den bir tek zeytinyağı üreticisinin bile bu organizasyona katılmamasıydı. Zaten “HAUS” ve “POLAT” firmalarının katılımları da olmasa, ülkemizin adı hiç anılmayacaktı. Oysaki, en azından birkaç markalı natürel sızma zeytinyağı üreticisi bu etkinliğe katılıp, İspanyol ve İtalyan yağlarıyla boy ölçüşebilirdi diye düşünüyorum. Yine en az bir Türk tadımcı burada bulunup, panellere katılabilseydi keşke… Çünkü panelistler arasında İtalya’dan Marco Orregia gibi hem tadımcı, hem de zeytinyağı medyasının nabzını tutan şahsiyetler de bulunmaktaydı. En sevindirici olay ise, aziz dostumuz Victor Serrano’nun “Finca La Torre” markasıyla, organik kategoride büyük ödülü almasıydı. Yine, Jaén-Malaga dönüş yolunda İspanya’da ilk kurulan, 16 yıllık “TODOLIVO” nun süper entansif plantasyonunu ziyaret etme fırsatı bulduk.

Gelecek Expoliva’da daha çok Türk firması görmek dileğiyle…

Görseller için tıklayınız.