Expoliva 2017’nin Düşündürdükleri

Expoliva 2017, İspanya’nın Jaén şehrinde 10-13 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. İkinci kez ziyaret etme fırsatını bulduğum bu organizasyon, beni yine fazlasıyla etkiledi. İspanyol katılımcılar genel olarak pek mutlu görünmeseler de, dünya zeytinciliğinin nereye doğru evrildiğini anlamak açısından bu fuar ayrı bir önem taşımaktaydı. Bir yetiştirici olarak, özellikle çeşit ıslahı konusundaki baş döndürücü gelişmelerden çok etkilendim. Agromillora’nın süper entansif yetiştiriciliğe yönelik yeni çeşitlerine ilave olarak, geneleksel çeşitlerden geliştirdiği ‘Arroniz i-69’, ‘Blanqueta i-55’ ve ‘Callosina i-69’ gibi yeni çeşitleri kullanıma sunması çok önemli bir gelişmedir. Ayrıca, Plantas Continental firmasının yeni tescil ettirdiği, deliceden (Oleaster) selekte edilmiş, solgunluk (Vertisilyum) hastalığına dayanıklı ‘Vertirés®’ klon anacının dayanıklılık ıslahı açısından çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Darısı başımıza diyelim…

Makina, alet-ekipman açısından da fuar çok zengindi. Süper entansif sistemde kullanılan sıra üzeri hasat makinalarının başlıca üreticileri yine fuardaydı. Öncelikle New Holland standını ziyaret ederek, sıra üzeri hasat makinasının çalışma prensibini daha detaylı olarak inceleme fırsatı bulduk. Daha sonra Pellenc-Iberica’nın fuar dışındaki teşhir ve eğitim tesisi ziyaret edildi. Burada özellikle en son üretilen, traktör çekili “CV 5045” sıra üzeri hasat makinasını yakından görüp, teknik özellikleri hakkında detaylı bilgi edindik. Çünkü söz konusu model, Türkiye’deki arazi koşullarına uyum ve maliyet açısından da öne çıkmaktadır. Ayrıca, tesisin bünyesindeki hasat makinesi operatörü eğitim okulu hakkında da bilgi edindik.

Fuarın zeytinyağı bölümü ise yine çok zengindi. Ayrı bir binada, çok geniş bir salonda, “ada” olarak adlandırılan, “U” şeklinde veya düz stantlarda dünyanın her tarafından 161 farklı marka, ambalajlı natürel sızma zeytinyağı görüş ve tadıma sunulmuştu. Stantlar, 2015’tekilere kıyasla daha geniş ve farklı bir düzende kurulmuştu. Yine her gün ziyaretçi akınına uğrayan fuarda, sürekli tadım panelleri yapıldı. İlk gün “Zeytin Dostu” ekibinden arkadaşlarla karşılaşmak hoş bir sürpriz oldu. Ayrıca, değerli dostumuz Prof. Dr. Luis Rallo ile de ayaküstü sohbet fırsatı bulduk. Bana göre, bu fuarın bir öncekinden farkı dünyanın değişik coğrafyalarından, daha fazla sayıda katılımcı olmasıydı. Diğer önemli bir farklılık ise, geleneksel “monovaryetal” (Arbequina, Coratina, Hojiblanca, Picual) yağların yanında, çok sayıda “kupaj” yağın görücüye çıkmasıydı. Farklı ülkelerden (İspanya, İtalya, Portekiz, Şili, Arjantin vd.) çok sayıda 3’lü, 4’lü hatta 6’lı kupajları görmek mümkündü. Birbirinden leziz bu yağları doyasıya tattık. Son günde de, hem “EXPOLIVA” hem de daha önce sonuçlanan “BIOL 2017″nin ödül törenleri yapıldı. Her zamanki gibi, dostumuz Victor Serrano, “Finca la Torre” markalı yağıyla, organik kategoride bütün altın madalyaları toplayarak geleneği bozmadı.

Organizasyonun en üzücü yanı ise, yine ülkemizden bir tek markalı üreticinin bile zeytinyağı fuarında yer almamasıydı. Türkiye’nin adını duyuran yine “HAUS” ve “POLAT” firmaları oldu. Stant sorumlularıyla yaptığım görüşmelerde, fuarın kendileri açısından çok verimli geçtiğini ve önemli bağlantılar kurduklarını ifade ettiler. Kendilerini kutluyorum. Oysa ki, en azından birkaç markamız fuarda yer alıp, İspanyol ve İtalyan yağlarıyla boy ölçüşebilirdi diye düşünüyorum.

Gezimiz sırasında, sezon dışı olmakla beraber, Finca La Torre çiftliğini ve yağ işleme tesisini gezerek “premium” kalitede yağ üretiminin nasıl yapıldığına dair, dostumuz Borja’dan bilgiler aldık. Jaén-Malaga dönüş yolunda da, daha önce de ziyaret ettiğimiz İspanya’nın veya belki de dünyanın en eski (19 yaşında) süper entansif plantasyonu olan, “TODOLIVO” zeytinliğine uğradık. Tesiste geçen yıl yapılan radikal gençleştirme budaması, sistemin ekonomik ömrüyle ilgili sorulara ışık tutması açısından önemliydi. Ağaçların tepelerinin yerden 2.50 m’den kesildiği uygulamada, aşırı derecede kalınlaşmış ve aşağı yönelmiş yan dallara hiç dokunulmamıştı. Diğer önemli bir gözlemim ise, ağaçlardaki yaygın dal kanseriydi. Sistemin bu açıdan da tartışılması gerektiğini düşünüyorum.

Expoliva 2019’da daha çok Türk firması görmek dileğiyle…

Görseller için tıklayınız.