TARİHÇE
Günümüzde, yaklaşık 80-100 ağaç/ha’lık dikim yoğunluğundaki geleneksel (ekstansif) zeytinliklerin verimliliği düşüktür (2.500-3.000 kg/ha). Bu zeytinliklerde, ürün maliyeti (hasat, budama vb.) yüksek, elde edilen gelir ise oldukça azdır.
70’li ve 80’li yıllarda, İspanya ve İtalya’da, açık vazo veya tek koni (monocone) (İtalya’da) şeklinde terbiye edilmiş, gövde sarsıcılarla mekanik hasada uygun, ha’da yaklaşık 200-400 ağacın yer aldığı, maliyetin daha düşük, verimin (10.000 kg/ha) ve elde edilen ekonomik gelirin ise daha fazla olduğu, daha yüksek yoğunluktaki (entansif) sistemler kullanılmaya başlanmıştır.
Doksanlı yılların başlarında ise ilk önce İspanya’da, daha sonra Tunus, Fas, ABD (Kaliforniya), Avustralya, Portekiz, Fransa, Şili, Arjantin gibi ülkelerde yayılmaya başlayan, daha yüksek dikim yoğunluğundaki zeytinliklerin (1.500 ağaç/ha’dan fazla) hasadının, üzüm hasat makineleriyle yapıldığı yeni bir yetiştiricilik sistemi olan süper entansif (sık dikim) zeytin yetiştiriciliği ortaya çıkmıştır. Sistem aslında 60’lı yılların başında Fransa’da tasarlanmış ve 80’li yıllarda dünya zeytin sektöründe pratiğe uyarlanacağı ön görülmüştür. Hatta hasat makinasının, meyveyi toplayıp aynı anda budama da yapması düşünülmüştür.
Başlıca avantajı düşük hasat maliyeti (gövde sarsıcıların maliyetinin yarısından daha az) olan bu sistem, günümüzde dünya üzerinde 30.000 ha’lık bir alanda (% 65’i İspanya’da) uygulanmakta olup, 250.000 ton’luk bir üretim potansiyeline sahiptir.